e-İhracata Nasıl Başlanır? 2025 İçin Adım Adım Rehber
2025 yılı, ticaretin coğrafi engelleri neredeyse ortadan kaldırdığı dönem olarak öne çıkıyor. Artık yerel pazarlarda rekabet etmek yeterli değil; markalar, dünyanın herhangi köşesindeki müşteriye ürünlerini ulaştırabiliyor. e-ihracat, KOBİ’ler ve büyük ölçekli işletmeler için güçlü büyüme stratejisi haline gelmiş durumda.
E-ihracata başlamak, sadece ürünleri internet üzerinden yurtdışına satmak anlamına gelmiyor. Doğru pazarı seçmek, gerekli belgeleri hazırlamak, lojistik altyapıyı kurmak ve dijital pazarlama stratejilerini kurgulamak sürecin ayrılmaz parçaları arasında. e-ihracat, tek adımlık girişim değil; sürdürülebilir bir yolculuktur.
Blog yazımızda, 2025’te e-ihracata adım atmak isteyen işletmeler için kapsamlı yol haritası bulacaksınız. e-ihracatın ne olduğundan, kimlerin bu alana girebileceğine; hangi belgelerin gerekli olduğundan, hangi satış stratejilerinin sonuç verdiğine kadar tüm detayları tek tek ele alacağız. Hazırsanız, önce “E-ihracat nedir?” sorusuyla başlayalım.
E-İhracat Nedir?

E-ihracat, dijital kanallar aracılığıyla ürünlerin yurtdışındaki tüketicilere ulaştırılması sürecidir. Geleneksel ihracattan farkı, siparişlerin doğrudan online platformlar üzerinden alınması ve genellikle küçük miktarlarda, son kullanıcıya yönelik gönderimlerle gerçekleşmesidir. Klasik gümrük prosedürlerinin basitleştirilmesi, özel vergi avantajları ve lojistik kolaylıklar sayesinde özellikle KOBİ’lere erişilebilir hale gelmiştir.
Bugün dünyanın farklı bölgelerindeki alıcılar, tek tıkla Türkiye’den ürün sipariş edebiliyor. Moda, kozmetik, ev tekstili, gıda takviyesi ürünleri, e-ihracat kapsamında kolaylıkla pazara sunulabiliyor.
Neden 2025’te E-İhracata Başlamalısınız?
Dünya genelinde online alışveriş hacmi rekor seviyelere çıkarken tüketiciler, dünyanın her yerinden ürün satın almayı günlük alışkanlık haline getirmiş durumda. Türkiye, üretim gücü sayesinde bu talepleri karşılamada avantajlı noktada yer alıyor.
E-ihracata başlamak, satış hacmini artırmak değil aynı zamanda marka değerini küresel ölçekte güçlendirmek anlamına gelir. Döviz geliri elde etme imkânı, ekonomik dalgalanmalara karşı koruyucu kalkan sağlıyor. devletin sunduğu teşvik ve destek programları, yeni başlayan girişimciler için maliyetleri ciddi oranda azaltıyor.
Kimler E-İhracat Yapabilir?
E-ihracat, sadece fazla sermayeli şirketlere özgü alan değil. Küçük ölçekli işletmeler, bireysel girişimciler de rahatlıkla dahil olabiliyor. Tek şart, ürünün satılabilir nitelikte olması ve dijital satış kanallarının etkin biçimde kullanılabilmesi.
Kendi atölyesinde üretim yapan zanaatkâr, online pazar yerlerinde mağaza açarak ürünlerini Avrupa’ya gönderebilir. Yerel pazarda satış yapan üretici, sosyal medya reklamlarıyla Amerika’daki tüketicilere ulaşabilir. Hatta dropshipping modeli üzerinden stok tutmadan, tedarik zincirini yöneterek e-ihracata adım atan girişimciler bile mevcuttur.
Yani aslında ürün sahibi olan, dijital pazarlamaya açık düşünen ve lojistik süreçleri yönetmeye hazır her işletme, e-ihracat yapma potansiyeline sahiptir.
E-İhracat İçin Neler Gerekir?

E-ihracata başlamadan önce ürün hazırlamak yeterli değildir. Sürecin resmi olarak yürütülebilmesi için belirli belgeler, kayıtlar ve dijital altyapılar tamamlanmalıdır. Gerekli adımlar atıldığında gümrük işlemleri kolaylaşarak satış süreci uluslararası standartlara uygun hale gelir.
Temel Belgeler ve Süreçler
E-ihracat yapabilmek için ilk olarak şirket kuruluşunun tamamlanmış olması gerekir. Şahıs şirketi ya da limited şirket fark etmeksizin, resmi ticari kimlik olmadan yurtdışına ürün satışı yapılamaz. Ardından e-İhracat kapsamında e-fatura mükellefiyeti zorunlu hale gelir. GİB’in e-fatura sistemine entegre olunmalı ve ilgili yazılım sağlayıcı üzerinden faturalar kesilmelidir.
ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı) süreci kritik aşamadır. 150 kilogramı ve 15.000 avroyu aşmayan gönderiler ETGB kapsamında mikro ihracat sayılır. Beyan, kargo şirketleri aracılığıyla yapılır ve klasik gümrükleme sürecinden çok daha hızlı tamamlanır.
Son aşamada ürünlerin GTİP kodlarının doğru belirlenmesi, ihracatçı birliklerine kayıt yapılması ve lojistik anlaşmaların hazırlanması gerekir. Yukarıda ki adımlar tamamlandığında resmi olarak yurtdışına satışa başlanabilir.
E-İhracat Faturası Nasıl Kesilir?
E-ihracat faturası, normal e-faturadan farklı özellikler içerir. Fatura, mutlaka yabancı para cinsinden kesilmelidir. Alıcıya ait bilgiler, ürünün GTİP kodu, teslim şekli (Incoterms) ve kargo bilgileri yer almak zorundadır. İçerisine “ihracat faturasıdır” ibaresi mutlaka eklenmelidir.
Faturalar, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın e-fatura sistemi üzerinden düzenlenebilir. Muhasebe programları aracılığıyla işlem yapılır. Faturanın nüshası gümrük beyanıyla eşleştirilir, diğeri alıcıya gönderilir.
E-İhracat Belgesi Nasıl Alınır?
Aslında “e-ihracat belgesi” diye tek resmi evrak bulunmaz. Sürecin belgeleri ETGB, ihracatçı birlik kaydı ve e-fatura üzerinden yürütülür. Dolayısıyla e-ihracat belgesi tek başına form değil, süreci oluşturan belgelerin bütünüdür. Yani belgeler, yapılan işleme göre şekillenir.
- ETGB belgesi: Mikro ihracat kapsamında kargo şirketi tarafından düzenlenir.
- İhracatçı Birlik Kaydı: Sektöre göre ilgili birliğe üye olunarak alınır.
- E-fatura kayıtları: GİB portalı veya entegratör firmalar üzerinden sağlanır.
Trendyol’da Fatura Nasıl Kesilir?

Trendyol, e-ihracat yapan satıcılara özel altyapılar sunar. Satıcı paneli üzerinden kesilen faturalar doğrudan GİB entegrasyonu aracılığıyla işlenir. Trendyol üzerinden yurtdışına gönderilen siparişlerde fatura oluşturulurken dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Faturanın “e-ihracat faturası” olarak düzenlenmesi,
- Para biriminin döviz cinsinden seçilmesi,
- Alıcı bilgilerinin eksiksiz girilmesi,
- Kargo firmasının ETGB sürecine uygun seçilmesi.
Trendyol, gerekli teknik detayların büyük kısmını satıcı panelinde yönlendirmelerle sunar. Böylece satıcıların ihracat sürecinde hata yapma ihtimali en aza iner.
Uygun Ürün ve Pazaryerleri Seçimi
E-ihracatta başarı, sürece başlamaktan değil, doğru ürün ve pazar seçimini yapmaktan geçer. Ürünler, hedeflenen ülkenin tüketim alışkanlıklarına, kültürel beklentilerine ve gümrük mevzuatına uygun olmalıdır. Kullanılacak dijital satış kanalları da ürünün niteliğine göre belirlenmelidir.
E-İhracatta Hangi Ürünler Satılır?
E-ihracatta en çok tercih edilenler arasında moda, tekstil, ayakkabı, kozmetik, ev dekorasyonu, takı, oyuncak ve elektronik aksesuarlar yer alır. Ürünler, kolay kargolanabilmeleri nedeniyle sınır ötesi satış için uygundur.
Öte yandan gıda ürünleri, hassas içerikli ürünler özel izinler ve sertifikalar gerektirir. Bu nedenle girişimcilerin ilk etapta düşük riskli, hızlı teslimata uygun ürün gruplarına yönelmesi daha avantajlıdır. Pazar araştırması yapılmadan seçilen ürünler, iade sorunları doğurabilir.
Trendyol’da E-İhracat Nasıl Yapılır?
Trendyol, satıcılarına “Trendyol Go Global” modeliyle e-ihracat fırsatı sunar. Sistemde satıcı, ürünlerini Türkiye’deki deposundan çıkış yaparak yurtdışındaki müşterilere ulaştırır. Süreç şu şekilde işler:
- Satıcı panelinde ürünler e-ihracat için işaretlenir.
- Fiyatlandırma döviz cinsinden belirlenir.
- Trendyol’un anlaşmalı lojistik firmaları ETGB beyanını düzenler.
- Sipariş alındığında kargo, yurtdışı alıcıya teslim edilir.
Trendyol, ödeme altyapısı, gümrük prosedürleri ve müşteri desteği gibi kritik alanlarda satıcıya kolaylık sağlar. Böylece özellikle ilk defa e-ihracata başlayan markalar için düşük riskli bir başlangıç noktası oluşturur.
Hangi Ülkelerde Satış Yapılıyor?
Türkiye’den yapılan e-ihracatın yoğunlaştığı bölgeler Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Amerika’dır. Almanya, İngiltere, Hollanda, Fransa gibi Avrupa ülkeleri, tekstil ve moda ürünlerine talep gösterir. Körfez ülkeleri ise kozmetik, ev tekstili ve lüks tüketim ürünlerine ilgi duyar.
Trendyol özelinde ise Romanya, Polonya, Macaristan ve Çekya gibi Doğu Avrupa ülkeleri öne çıkar. Pazarlara yapılan satışlarda teslimat süreleri kısa, gümrük prosedürleri basitleştirilmiş ve tüketici talepleri yüksektir.
Hedef ülke seçerken talep hacmine değil, rekabet yoğunluğuna ve lojistik maliyetlere de dikkat etmek gerekir. Doğru ülke seçimi, uzun vadede markanın sürdürülebilir büyümesine katkı sağlar.
Vergilendirme ve Yasal Zorunluluklar

E-ihracatın cazip yanlarından biri, vergi avantajları ve kolaylaştırılmış yasal süreçlerdir. Ancak süreç yalnızca satıştan ibaret değildir; her işletmenin bilmesi gereken belirli yükümlülükler bulunur. Yükümlülükler yerine getirildiğinde yasal riskler ortadan kalkar işletme ihracat desteklerinden yararlanabilir.
E-İhracat Vergisi Ne Kadar?
E-ihracat yapan firmalar için en önemli avantajlardan biri KDV istisnasıdır. Yurt dışına gönderilen ürünler, Türkiye’de KDV’den muaftır. Yani yurtdışına satılan üründe %20 KDV hesaplanmaz. Gelir vergisi ve kurumlar vergisi gibi yükümlülükler, normal ticari faaliyetlerde olduğu gibi devam eder.
Bazı sektörlerde devlet teşvikleri devreye girer. Pazarlama, tanıtım, lojistik ve yazılım altyapısı için verilen destekler sayesinde e-ihracatçılar, maliyetlerini azaltabilir. Dolayısıyla vergi yükü, yurtiçi satışa kıyasla daha hafif boyutta kalır.
Mikro İhracat Nedir?
Mikro ihracat, belirli limitleri aşmayan gönderilerin ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı) üzerinden yapılmasıdır. Şartlar:
- Ürün toplam ağırlığı 150 kilogramı geçmemeli,
- Fatura tutarı 15.000 avroyu aşmamalıdır.
Şartlar sağlandığında ihracat, klasik gümrük beyannamesi olmadan kargo firmaları aracılığıyla yapılabilir. Mikro ihracatın en önemli avantajı hız, düşük maliyet ve basit prosedürdür. e-ihracata yeni başlayan işletmeler için en pratik yöntemdir.
Herkes İhracat Yapabilir Mi?
E-ihracat, yasal olarak şirket statüsüne sahip herkesin erişimine açıktır. Şahıs şirketi ya da limited şirket fark etmeksizin resmi ticari kimliği olan her girişimci ihracat yapabilir. Ancak ürünün yasal satışına engel durum bulunmamalıdır.
İlaç, tütün, alkol, silah gibi özel izin gerektiren ürünler için ayrı düzenlemeler bulunur. Bunlar dışında kalan hemen her ürün, gerekli belgeler hazırlandığında yurtdışına satılabilir. Dolayısıyla “herkes ihracat yapabilir mi?” sorusunun cevabı evettir; şart, yasal prosedürlere uyum sağlamaktır.
Destek ve Teşvikler

Türkiye’de e-ihracat yapan işletmeler için devletin sunduğu destek ve teşvik programları oldukça geniştir. Programlar, markaların uluslararası pazarlarda tutunmasını kolaylaştırır ve rekabet gücünü artırır. Doğru başvurular yapıldığında, işletmeler hem maliyet avantajı elde eder hem de global ölçekte daha sağlam konum kazanır.
E-İhracat Desteklerinden Kimler Yararlanabilir?
E-ihracat destekleri, büyük ölçekli ihracatçılara yönelik değildir. Mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler de bu imkanlardan yararlanabilir. Özellikle KOBİ’ler için tasarlanan teşvikler, dijital pazarlama, lojistik ve yazılım altyapısı gibi kalemlerde ciddi katkı sağlar.
Destek türleri şunlardır:
- Pazarlama ve Tanıtım Desteği: Yurt dışı reklam kampanyaları ve dijital pazarlama faaliyetleri için maliyet desteği sağlanır.
- Lojistik ve Depo Desteği: Yurt dışında depo kiralama veya dağıtım ağı kurma süreçlerinde teşvikler sunulur.
- Yazılım ve Altyapı Desteği: E-ticaret altyapısı, web sitesi geliştirme ve entegrasyon hizmetleri destek kapsamına alınır.
İhracat Yapmaya Nereden Başlanır?
İhracata başlamak isteyen girişimciler için ilk adım, resmi kayıtlardır. Şirket kuruluşu tamamlandıktan sonra e-fatura sistemine geçiş yapılmalı ve ilgili ihracatçı birliğine kayıt olunmalıdır.
Ardından ürün seçimi ve hedef pazar araştırması gelir. Ürünlerin GTİP kodları belirlenmeli, fiyatlandırma stratejisi döviz bazlı hazırlanmalı ve lojistik süreçler için güvenilir kargo firmalarıyla anlaşılmalıdır.
Yeni başlayanlar için en pratik yöntem mikro ihracat modelidir. ETGB üzerinden yürütülür. Düşük maliyetli gönderiler için hızlı çözüm sunar. Sürece adım atan işletmeler, zamanla pazaryeri entegrasyonları, uluslararası reklam kampanyaları ve depo destekleriyle daha büyük ölçekte satış yapmaya başlayabilir.
E-İhracat İçin Şirket Kurmak Gerekli Mi?
E-ihracat süreci resmi prosedürlere bağlıdır. Dolayısıyla ürün satışı değil, aynı zamanda vergi kaydı ve yasal yükümlülükler de işin içine girer. Şirket kurmak, ihracat yapmanın temel şartı olarak öne çıkar. Faturalandırma, gümrük beyanı ve teşvik başvuruları resmi ticari kimlik üzerinden yapılabilir.
Şirket Kurulumu ve Alternatifler
Türkiye’de e-ihracata başlamak için en yaygın yöntem şahıs şirketi veya limited şirket kurmaktır. Şahıs şirketi hızlı kurulum, düşük maliyet ve esnek muhasebe avantajı sağlarken; limited şirket daha kurumsal yapı ve yatırımcılar açısından güven verici seçenek sunar.
Alternatif olarak, pazaryerleri üzerinden “mikro ihracat” modeliyle ürün satışı yapılabilir. Ancak yine de satıcı paneli açabilmek için şirket kaydı zorunludur. Yani şirket kurmadan bireysel girişimci sıfatıyla resmi e-ihracat süreci başlatılamaz.
H3. Şirket Kurmadan E-İhracat Yapılır Mı?
Şirket olmadan e-ihracat mümkün değildir. Yurtdışına gönderilen her ürün için fatura düzenlenmesi gerekir. Fatura vergi mükellefi şirket aracılığıyla kesilebilir. Bireysel satıcı olarak ikinci el platformlarda sınırlı satışlar yapılabilir, fakat bu e-ihracat kapsamına girmez. Kısacası e-ihracat yapmak isteyen herkesin yasal statü kazanması şarttır.
H3. Şahıs Şirketiyle E-İhracat Yapılabilir Mi?
Evet, şahıs şirketi en pratik başlangıç noktasıdır. Kurulumu günde tamamlanabilir ve düşük maliyetle resmi ticari faaliyet başlatılabilir. e-fatura sistemine geçiş süreci de oldukça hızlıdır.
Birçok girişimci, ilk aşamada şahıs şirketiyle e-ihracata başlar, satış hacmi büyüdükçe limited veya anonim şirkete geçiş yapar. Yeni başlayanlar için şahıs şirketi, uygun ve sürdürülebilir seçenektir.
H3. Online Satış İçin Şirket Kurmak Kaç TL?
2025 itibarıyla şahıs şirketi kuruluş maliyetleri yaklaşık 5.000 – 10.000 TL arasında değişmektedir. Noter masrafları, mali müşavir ücreti ve gerekli resmi harçlar yukarıda ki tutara dahildir. Limited şirketlerde maliyet daha fazladır; kuruluş aşamasında 20.000 TL ve üzeri bütçe gerekebilir.
Şirket kurulduktan sonra aylık muhasebe giderleri ve vergisel yükümlülükler devreye girer. Dolayısıyla e-ihracata adım atmadan önce sadece ürün ve reklam bütçesi değil, şirket kurulum ve işletme maliyetleri de hesaba katılmalıdır.
H2. Muhasebe ve Finansal Süreçler
E-ihracatta doğru muhasebe yönetimi, vergi yükümlülüklerini yerine getirmek için değil aynı zamanda işletmenin sürdürülebilir büyümesi için de kritik unsurdur. Yanlış faturalandırma cezai yaptırımlara yol açarak teşviklerden yararlanma hakkını engeller. Sürecin başında finansal düzeni kurmak, uzun vadede güvenli ticaret altyapısı oluşturur.
E-Ticaret İçin Muhasebeci Şart Mı?
Resmi olarak şirket kurulduğunda,muhasebeciyle çalışmak zorunludur. Özellikle e-ihracat yapan işletmeler için daha da önemlidir. Çünkü faturaların döviz cinsinden düzenlenmesi, KDV istisnasının uygulanması ve ETGB belgelerinin muhasebe kayıtlarına doğru şekilde yansıtılması profesyonel bilgi gerektirir.
Kendi başına süreci yönetmeye çalışan girişimciler çoğunlukla hata riskiyle karşılaşır. e-ihracat sürecinde mali müşavir desteği olmadan ilerlemek pratik değildir.
E-İhracat Vergi ve Muhasebe Gereklilikleri
E-ihracat yapan işletmeler için yükümlülükler şunlardır:
- KDV istisnası: Yurtdışı satışlarda KDV hesaplanmaz ancak bunun doğru beyan edilmesi gerekir.
- Gelir/Kurumlar vergisi: Satışlardan elde edilen kazanç, şirket türüne göre vergiye tabidir.
- E-fatura zorunluluğu: Yurtdışı satışlar için mutlaka e-fatura düzenlenmelidir.
- Muhasebe kaydı: ETGB belgeleri, fatura ve ödeme dekontları muhasebeye işlenmelidir.
Home Ofis Açmak Ne Kadar?
E-ihracata başlamak için fiziksel mağaza açma zorunluluğu yoktur. Home ofis, başlangıç aşamasında en düşük maliyetli çözümdür. 2025 itibarıyla home ofis için gereken masraflar şu şekilde özetlenebilir:
- Şirket kuruluş giderleri: 5.000 – 10.000 TL (şahıs şirketi için)
- Muhasebeci aylık ücreti: 1.500 – 3.000 TL
- İnternet, bilgisayar, yazılım gibi temel giderler: 10.000 TL’den başlayan tek seferlik yatırım
Yani düşük bütçeyle home ofis modeli üzerinden resmi ve yasal şekilde e-ihracata başlanabilir. Satış hacmi arttığında depo ihtiyacı doğabilir, ancak ilk etapta zorunlu değildir.
Platform Bazlı Gereklilikler

Her e-ihracat girişimi aynı şartlarla başlamaz. Satış yapılacak platformun kuralları, satıcıdan istenen belgeler ve ödeme altyapısı farklılık gösterebilir. İşe başlamadan önce hedef pazaryerinin gerekliliklerini bilmek, süreci daha sorunsuz hale getirir.
Trendyol ve Etsy Gibi Platformlarda Şirket Zorunlu Mu?
Trendyol, Amazon, Hepsiburada Global pazaryerlerinde satış yapabilmek için şirket sahibi olmak şarttır. Çünkü platformlar, satıcılardan e-fatura düzenlemelerini ister ve resmi vergi mükellefiyeti olmadan satış kabul etmez.
Etsy tarafında durum biraz daha esnektir. Etsy, bireysel satıcıların da mağaza açmasına izin verir. Ancak Türkiye’den satış yapan girişimcinin ödeme alabilmesi için vergi kaydı bulunması ve gelirlerini beyan etmesi gerekir. Yani Etsy’de mağaza açmak için ilk etapta şirket kurma zorunluluğu yokmuş gibi görünse de sürdürülebilir satış modeli için resmi kimlik kaçınılmazdır.
E-Ticaret ve E-İhracat Arasındaki Fark Nedir?
E-ticaret, ürünlerin internet üzerinden satılması anlamına gelir ve hedef kitle genellikle ülke sınırları içindedir. Yerel ödeme yöntemleri, iç pazara yönelik kargo çözümleri ve ulusal vergi mevzuatı bu modelin temelini oluşturur.
E-ihracat ise bu yapının sınır ötesine taşınmış halidir. Yurtdışındaki müşterilere satış yapılır, faturalar döviz cinsinden düzenlenir, kargo süreci ETGB veya klasik gümrük işlemleriyle yürütülür. Ürün fiyatlandırması, pazarlama stratejileri ve müşteri desteği de global ölçeğe uyarlanır.
Özetle, e-ticaret iç pazara hitap ederken; e-ihracat aynı dijital satış modelini uluslararası pazarlara taşır.
E-İhracat Gelir Vergisi Ne Kadar?

E-ihracatta gelir vergisi oranı, işletmenin türüne göre değişir. Şahıs şirketlerinde kazanç üzerinden %15 ile %40 arasında artan oranlı gelir vergisi uygulanır. Limited veya anonim şirketlerde ise sabit %25 kurumlar vergisi geçerlidir. En önemli avantaj, e-ihracat satışlarının KDV’den muaf olmasıdır. Yurtdışına gönderilen ürünlerde KDV hesaplanmaz, bu da kâr marjını yükselten bir unsur olur.
E-İhracat Beyannamesi Ücreti Ne Kadar?
E-ihracat beyannamesi, ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı) üzerinden düzenlenir. Mikro ihracat kapsamındaki gönderilerde kargo firmaları işlemi satıcı adına gerçekleştirir. 2025 itibarıyla ETGB beyanı için lojistik firmalarının talep ettiği ücretler ortalama 300 – 600 TL arasında değişmektedir. Gönderinin boyutu, değeri ve hedef ülke, maliyeti etkileyen faktörler arasındadır.
E-İhracat Stopajı Nedir?
E-ihracatta “stopaj” kavramı çoğunlukla yanlış anlaşılır. Yurtdışı satışlarda stopaj kesintisi bulunmaz. Pazaryerleri, satıcıya ödeme yaparken komisyon ve kesinti uygularlar. Vergi değil, platformun hizmet bedelidir. Türkiye’deki vergi yükümlülüğü yine gelir vergisi ya da kurumlar vergisi kapsamında değerlendirilir.
ETGB İhracat Sınırı Nedir?
Mikro ihracat kapsamında ETGB ile yapılacak gönderilerin sınırları nettir:
- Ağırlık: 150 kilogramı aşmamalı.
- Fatura bedeli: 15.000 avroyu geçmemeli.
Sınırları aşan gönderiler artık mikro ihracat değil, klasik ihracat prosedürüne tabi olur. Küçük ve orta ölçekli işletmeler için ETGB, en hızlı ve en avantajlı yöntemdir.
Mikro İhracatta Vergi Ödenir Mi?
Mikro ihracatta KDV istisnası geçerlidir. Yani ürün yurt dışına gönderildiğinde KDV hesaplanmaz. Ancak satıştan elde edilen gelir, şirketin türüne göre gelir vergisi ya da kurumlar vergisine tabi olur. Yani mikro ihracat, vergisiz satış modeli değildir; KDV’den muafiyet sağlar.
Ürün Bazlı Vergilendirme

E-ihracat sürecinde vergilendirme yalnızca Türkiye tarafıyla sınırlı değildir. Satış yapılan ülkenin gümrük politikaları da ürün maliyetini etkiler. Dolayısıyla hedef pazarın gümrük vergilerini bilmeden fiyatlandırma yapmak, kârlılığı olumsuz etkileyebilir.
Çin’den Alınan Ürünlerin Gümrük Vergisi Ne Kadar?
Türkiye’ye Çin’den getirilen ürünlerde gümrük vergisi oranı ürün tipine göre değişir. Genel olarak %20 civarında ek vergi uygulanır. Bazı ürün gruplarında ilave fonlar, ÖTV ya da damping vergileri de devreye girebilir. Tekstil ürünleri yüksek oranda vergilendirilirken, elektronik aksesuarlar farklı tarife üzerinden değerlendirilir.
Ürünün GTİP kodu üzerinden sorgulama yapılmadan kesin vergi oranı belirlenemez. İthal ürünle e-ihracata başlamayı planlayan işletmelerin, gümrük müşavirinden net bilgi alması kritik önem taşır.
150 Euro Üstü Gümrük Vergisi Ne Kadar?
Avrupa Birliği ülkelerine yapılan satışlarda 150 Euro altındaki gönderiler çoğunlukla düşük vergi diliminde değerlendirilir. Ancak tutar 150 Euro’yu geçtiğinde, alıcı taraf ülke KDV ve gümrük vergisini uygulamaya başlar. Oran, ülkeye göre değişmekle birlikte genellikle %18 – %25 KDV ve ek gümrük vergisi şeklindedir.
Fiyatlandırma stratejisini doğrudan etkiler. Ürün fiyatı ve kargo maliyeti belirlenirken, alıcı ülkedeki vergilerin fiyata yansıyacağı unutulmamalıdır.
Uygulanacak Diğer Vergiler
E-ihracat yapan işletmelerin sorumluluğu gelir vergisi ya da kurumlar vergisi değildir. İhracat sürecinde ek vergiler ve yasal düzenlemeler devreye girer. Bu kalemler, ürünün niteliğine ve hedef pazara göre farklılık gösterebilir.
İhracat Yaparken Hangi Vergiler Ödenir?
Türkiye’de ihracat yapan firmalar için temel yükümlülük gelir vergisi veya kurumlar vergisidir. Bunun dışında:
- Damga vergisi: Düzenlenen bazı sözleşme ve resmi evraklarda geçerlidir.
- ÖTV: Özel tüketim vergisine tabi ürünler için uygulanır (Alkol, tütün, akaryakıt).
- Gümrük vergisi: İthal edilen ve tekrar ihraç edilen ürünlerde geçerli olabilir.
Ürün ihracatı doğrudan yurtiçi üretimden yapılıyorsa, KDV istisnası dışında ek KDV yükümlülüğü bulunmaz.
Gümrük Limiti Ne Kadar?
Mikro ihracat için belirlenen gümrük limiti, 150 kg ağırlık ve 15.000 Euro fatura bedelidir. Sınırın aşılması durumunda klasik ihracat prosedürleri uygulanır ve tam kapsamlı gümrük beyannamesi gerekir. Avrupa ülkelerine gönderilen ürünlerde 150 Euro üstü siparişler, alıcı taraf ülkenin gümrük vergisine tabi olur.
5 Puanlık İhracat İndirimi Nedir, Nasıl Uygulanır?
Türkiye’de ihracatçılara sağlanan biri, gelir ve kurumlar vergisinde uygulanan 5 puanlık indirimdir. Yani ihracat yapan işletme, genel kurumlar vergisi oranı %25 iken bunu %20’ye düşürerek öder.
İndirimden yararlanmak için:
- İhracat gelirlerinin beyannameye doğru işlenmesi,
- İhracatçı birlik kaydının yapılmış olması,
- İhracatın fiilen gerçekleştiğini kanıtlayan belgelerin muhasebeye sunulması gerekir.
E-İhracat Karlı Mı?

E-ihracatın en cazip yönü, yerel pazara kıyasla yüksek kâr marjı sunabilmesidir. Döviz geliri elde etmek, fiyatları küresel pazarın talebine göre belirlemek ve KDV istisnasından yararlanmak işletmelerin kârlılığını artırır. Ancak ürün seçimi, hedef ülke ve pazarlama stratejileri doğru planlanmazsa beklenen kazanç düşebilir. Yani e-ihracat, eksiksiz yönetildiğinde oldukça kârlıdır fakat plansız ilerleyen işletmeler için riskli olabilir.
En Çok Satılan ve Karlı Ürünler
Düşük hacimli, kolay kargolanabilir ürünler e-ihracatta kârı artıran kategorilerde yer alır. Öne çıkan gruplar aşağıda yer almaktadır:
- Moda ve Tekstil: Türkiye’nin güçlü üretim kapasitesi sayesinde maliyet düşük, talep ise çoktur.
- Kozmetik ve Kişisel Bakım: Küresel çapta sürekli tüketilen ürünlerdir, tekrar sipariş oranı diğer ürünleri kıyasla daha fazladır.
- Ev Dekorasyonu ve Tekstil: Yastık kılıfı, perde, halı gibi ürünler özellikle Avrupa’da büyük ilgi görür.
- Takı ve Aksesuar: Hafif olmaları nedeniyle lojistik maliyeti düşüktür, kâr oranı yüksektir.
E-İhracatta En Çok Satılan Ürünler Nelerdir?
Dünya genelinde e-ihracat hacminin büyük kısmı moda, elektronik aksesuar ve kozmetik üzerinden gerçekleşmektedir. Türkiye özelinde ise öne çıkan ürünler:
- Giyim ürünleri (özellikle kadın giyim ve spor tekstili)
- Ayakkabı ve çanta
- Doğal kozmetik ürünleri
- El yapımı dekoratif ürünler
- Küçük ev tekstili ürünleri
Ucuza Alıp Pahalıya Ne Satılır?
E-ihracatta en kârlı stratejilerden biri, Türkiye’de düşük maliyetle üretilen ürünleri yurtdışında pahalı satmaktır. Özellikle tekstil, deri ürünleri ve el yapımı takılar bu gruba girer.
Örneğin Türkiye’de 300 TL’ye üretilen deri çanta, Avrupa pazarında 100 Euro’nun üzerinde satılabilir. Benzer şekilde geleneksel motifli ürünler, yurtdışında premium ürün algısıyla fiyatlandırılır. Dolayısıyla kültürel özgünlük taşıyan ürünler, yüksek kâr marjına sahip kategorilerden biridir.
Türkiye’den Yurt Dışına En Çok Hangi Ürünler Satılıyor?
Türkiye, özellikle tekstil ve hazır giyim ihracatında dünya çapında güçlü konuma sahiptir. E-ihracatta öne çıkan ürünler ise şunlardır:
- Kadın, erkek ve çocuk giyim ürünleri
- Spor ayakkabı ve günlük ayakkabı
- Halı, kilim ve ev tekstili ürünleri
- Organik gıda ve doğal kozmetik ürünleri
- Mücevher ve aksesuar
Bu ürünler, hem Türkiye’nin üretim avantajını kullanır hem de global pazarda yoğun talep görür. Türkiye’den yurtdışına satış yapmak isteyen işletmeler için en güvenilir başlangıç kategorilerini oluşturur.
Ürün Stratejisi ve Kaynaklar
E-ihracatta başarı, doğru ürünü doğru pazara sunabilmekten geçer. Ürün seçimi yalnızca kâr marjını değil, müşteri memnuniyetini, iade oranlarını ve lojistik verimliliğini de belirler. Kaynakların akıllıca kullanılması, sürdürülebilir satış modeli kurmanın en kritik adımıdır.
Çin’den Getirilen Karlı Ürünler Nedir?
Çin, düşük üretim maliyetleri sayesinde global ticarette avantaj sağlar. Özellikle küçük hacimli, yüksek talep gören ürünler kârlı seçeneklerdir. Bunların başında elektronik aksesuarlar, telefon kılıfları, oyuncaklar, ev dekoratif ürünleri ve küçük mutfak gereçleri gelir.
Dikkat edilmesi gereken nokta gümrük vergileri ve kalite standartlarıdır. Ucuz ürün her zaman avantaj yaratmaz; düşük kalite iade oranlarını artırır ve müşteri güvenini zedeler. Çin’den ürün getirmek isteyen girişimcilerin hem gümrük mevzuatını hem de hedef pazar beklentilerini iyi analiz etmesi gerekir.
Türkiye’de En Çok İhraç Edilen Ürünler Nelerdir?
Türkiye, güçlü üretim kapasitesiyle belirli ürün gruplarında küresel pazarda öne çıkar. E-ihracatta en çok tercih edilenler şunlardır:
- Tekstil ve hazır giyim
- Deri ürünleri
- Halı ve ev tekstili
- Takı ve aksesuar
- Doğal taşlar ve mücevher
- Kozmetik ve kişisel bakım ürünleri
Çin’den Ürün Alıp Satmak Mantıklı Mı?

Çin’den ürün getirip satmak kısa vadede düşük maliyet avantajı sağlayabilir. Fakat modelin riskleri göz ardı edilmemelidir. Uzun teslimat süreleri, kalite kontrol zorlukları ve gümrük vergileri kârlılığı düşürebilir.
Türkiye’de üretim gücü yüksek olan kategorilerde yerli ürünleri tercih etmek çoğu zaman daha sürdürülebilir sonuç verir. Özellikle moda, tekstil ve kozmetik gibi alanlarda Türkiye’den tedarik sağlamak, kalite ve teslimat süresi açısından daha güvenilirdir. Çin kaynaklı ürünler, yenilikçi ve yüksek talep gören niş alanlarda değerlendirildiğinde daha mantıklı olabilir.
E-İhracatta Hangi Ürünleri Satabilirim?
Satışa uygun ürünler; hafif, kargo maliyeti düşük ve global talebi yüksek ürünlerdir. Moda, aksesuar, ev dekorasyonu, takı, kozmetik ve elektronik aksesuarı öne plana çıkar. Niş alanlarda benzersiz ürün sunan işletmeler, rakiplerinden ayrışarak daha kolay müşteri kazanır.
Yurtdışında Nasıl Müşteri Bulunur?
Müşteri kazanmak için yalnızca pazaryerlerine güvenmek yeterli değildir. Dijital pazarlama stratejileri devreye alınmalıdır. Google Ads, Meta reklamları ve TikTok gibi kanallar üzerinden hedef pazarlara özel reklam kampanyaları oluşturulabilir.
Influencer iş birlikleri, e-posta pazarlaması ve SEO uyumlu içerikler de uzun vadede marka bilinirliğini artırır. Müşterilerin güvenini kazanmak için yerel dilde müşteri desteği ve hızlı teslimat büyük avantaj sağlar.
E-İhracat Nasıl Yapılır?
E-ihracat süreci özetle şu adımlardan oluşur:
- Şirket kuruluşunu tamamlamak, e-fatura sistemine geçiş yapmak.
- Ürün seçimini ve GTİP kodlarını belirlemek.
- İlgili pazaryerinde mağaza açmak ya da kendi e-ticaret sitesini hazırlamak.
- ETGB kapsamında mikro ihracat için lojistik firmasıyla anlaşmak.
- Dijital pazarlama ve müşteri bulma stratejilerini devreye almak.
- Satış sonrası süreçte müşteri desteğini sağlamak.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
E-ihracata adım atmak isteyen girişimcilerin kafasında pek çok soru işareti bulunur. Doğru cevaplar sayesinde süreç daha net anlaşılır ve işletmeler hataya düşmeden global pazara açılabilir. İşte en çok merak edilen soruların yanıtları:
Basit İhracat Nedir?
Basit ihracat, mikro ölçekte yapılan ve ETGB kapsamında gerçekleştirilen ihracat modelidir. Yani 150 kg’ı ve 15.000 avroyu aşmayan gönderiler için gümrük beyannamesi düzenlemek gerekmez. Kargo şirketi satıcı adına işlemleri tamamlar. Özellikle e-ticaret satıcıları için en hızlı ve maliyetsiz yoldur.
Yurt Dışı Pazar Araştırması Nasıl Yapılır?
Hedef ülkeyi seçmek, e-ihracatın en kritik adımlarındandır. Pazar araştırması şu şekilde yapılabilir:
- Google Trends ve Keyword Planner üzerinden ürün arama hacimleri incelenir.
- Rakip analizleri yapılarak fiyatlandırma ve ürün çeşitliliği öğrenilir.
- Ticaret Bakanlığı’nın sağladığı raporlar ve ihracatçı birliklerinin yayınları incelenir.
- Hedef ülkede tüketici alışkanlıklarını ölçmek için sosyal medya reklam testleri uygulanır.
Trendyol Mikro İhracatı Hangi Ülkelere Açılır?
Trendyol, e-ihracat kapsamında özellikle Avrupa pazarına odaklanır. Romanya, Polonya, Macaristan, Slovakya ve Çekya en yoğun gönderim yapılan ülkelerdir. Bu bölgeler, Türkiye’den yapılan hızlı teslimat ve uygun fiyat avantajlarıyla öne çıkar.
Trendyol’un anlaşmalı lojistik firmaları sayesinde ürünler bu ülkelere kısa sürede ulaştırılır ve gümrük işlemleri satıcı adına kolaylaştırılır.
ETGB Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı, mikro ihracatın temelidir. Süreçte dikkat edilmesi gereken unsurlar şunlardır:
- Fatura bilgileri eksiksiz olmalı.
- GTİP kodu hatasız yazılmalı.
- Alıcı bilgileri, özellikle adres ve iletişim detayları net girilmeli.
- Kargo firması, ETGB düzenleme yetkisine sahip olmalı.
- Gönderi ağırlığı ve tutarı limitleri aşmamalı.
Sonuç
2025, e-ihracatın herkes için ulaşılabilir hale geldiği dönemi temsil ediyor. Artık yalnızca büyük sermayeye sahip firmalar değil, küçük işletmeler ve bireysel girişimciler de stratejileriyle küresel pazarlarda varlık gösterebiliyor. Süreç, ürünlerin sınır ötesine gönderilmesiyle sınırlı değil; şirket kuruluşundan fatura düzenlemeye, pazar araştırmasından müşteri bulmaya kadar bütüncül iş planı gerektiriyor.
Başlangıç noktası her zaman yasal zemini oluşturmak. Şirket kurulumu tamamlanmadan e-ihracat yapmak mümkün değil. Ardından mikro ihracat modelinde kullanılan ETGB süreci devreye giriyor. Bu yöntem sayesinde küçük hacimli gönderiler hızlı, düşük maliyetli ve basitleştirilmiş prosedürlerle yurtdışına ulaştırılabiliyor. Sürecin devamında ürün seçimi ve hedef pazar analizi kritik rol oynuyor. Talebi yüksek, kargolanabilir ürünler belirlenmediğinde kârlılık düşüyor, rekabet artıyor.
Trendyol, Etsy, Amazon gibi pazaryerleri e-ihracata giriş yapmak için güvenli alanlar sunarken, uzun vadede kendi e-ticaret sitesini kurmak marka değerini artırıyor. Tüm sürecin sürdürülebilir olması için finansal düzen ve vergi planlaması ihmal edilmemeli. KDV istisnası ya da 5 puanlık ihracat indirimi gibi avantajlardan yararlanabilmek ancak doğru muhasebe yönetimiyle mümkün. Devletin sunduğu reklam, lojistik ve yazılım teşvikleri maliyetleri ciddi şekilde hafifletiyor.
Sonuçta e-ihracat satış kanalı değil, global marka inşa etme yolculuğu. Türkiye’nin üretim gücü, coğrafi avantajı ve devlet destekleri düşünüldüğünde 2025, bu yolculuğa başlamak için en uygun yıl olarak sayılabilir. Bugün atılacak adımlar, yarının küresel oyuncuları arasında yer almanın anahtarı olacak.